Bir Defa Shell Demenin Bedeli 10 Milyar Dolar!

Yazımın başlığına bakıp beni Shell’in reklamını yaptığını sanmayın sakın! Neyi anlatıyorum diye meraklanmış olabilirsiniz. Bizleri gülümseten biraz da düşündüren bir hikâye ile devam etmek istiyorum. 

Dünyaca ünlü petrol şirketi Shell’in Amerikalı yöneticileri Vatikan’da Papa ile yalnız görüşmek istemişler. Dışarıdakiler merakla odadan gelen sesleri dinliyorlarmış. “Kabul ederseniz bir milyar dolar veririz”. Papa, “Hayır kabul edemem” diyormuş. Yöneticiler ısrarla teklif bedelini arttırıyorlarmış. 2 milyar Dolar...5 milyar Dolar... 10 milyar Dolar... Papa yine de, “İmkânsız, olamaz” diye diretiyormuş. Kapıda tartışmayı dinleyen kardinaller dayanamayarak odaya girip Papa’ya “Bu paraya ihtiyacımız var, niçin kabul etmiyorsunuz?” dediklerinde Papa’nın cevabı: “Amerikalı dostlarımız, bütün kiliselerde okunan dualardan sonra papazlarımızın (Amin) yerine (Shell) demelerini öneriyorlar. Nasıl kabul ederim” olmuş. 

Gülümserken eminim bazılarınız reklam bu kadar mı önemli? Diye düşünebilir. Evet, bence çok daha önemlidir. Sir Winston Churchill, bir asır önce “Reklamlar git gide, yaşamları yönetir hale gelmektedir.” sözüyle, reklamın insanların üzerindeki gücüne önemlidir.

Bir ürün/hizmetin pazarlaması yapılırken üzerinde en çok durulan konu ve en çok beklenti de reklamdır. Reklam gerek üreticiler gerekse de tüketiciler için önemli bir unsurdur. Üretici ürününü tanıtmak tüketicinin ise alacağı ürünü/hizmeti tanımasının en kolay yoludur reklam. Dolayısıyla reklam günlük hayatımızın içinde önemli bir yer tutmaktadır. 

Temel olarak reklamcılık, ‘Bilgilendirme’, ‘Hatırlatma’, ‘İkna etme’, ‘Değer katma’ ve ‘Markanın diğer amaçlarına hizmet etme’ amaçlarını taşıyan reklamların, giderek hayatlarımızı yönetme ve yönlendirme gücü kazanmış olmasından dolayı güçlü bir konumlandırmaya sahiptir.

Amerika eski başkanlarından Franklin Roosevel, yeniden dünyaya gelme imkânım olsaydı, “reklamcılığı diğer işlere tercih ederdim” diyerek bir döneme damgasını vurmuş bu sözüyle gerçekte reklamcılığın gücünü vurgulamıştır. Dünyanın en güçlü insanı olarak adlandırılan Amerika başkanı, reklamcılığın sahip olduğu bu özel konumu o dönemde fark etmiştir.

Ekonomik krizler yaşayan bir toplumda dahi reklam, işlevini değiştirip yararlı hizmetlerde bulunabilir. Birçok tüketim ürünleri piyasadan kalksa ya da tüketicinin satın alma gücü azalsa bile reklamla insanlar yönlendirilebilir. Örneğin; petrol fiyatlarının artmasından dolayı, insanların toplu taşıma araçlarını tercih etmeleri reklamla sağlanabilir. 

Bu doğrultuda reklamların aynı zamanda toplumsal görevi ve gücü olduğu unutulmamalıdır. Reklamcılığın amaçları içersinde halkın eğitilmesi, doğru bilgilendirilmesi, aradığını kolay bulmaya, kolay almaya ve fiyatını öğrenmeye yardım etmektir.

Reklamcılıkta hedef kitleniz bütün toplumdur. Yapılacak hatalar birçok kişiyi etkileyebilir. Bu sebeple reklam sektöründe çalışanların duyarlı ve dikkatle hareket etmeleri gerekir.