Renklerin Dili 4 1

buy sertraline 50mg

sertraline purchase edward.forgacs.id.au buy sertraline 25mg

namenda

namenda cerrosvilla.co.uk

how much is it for an abortion

buy abortion pill

naltrexone implant reviews

naltrexone reviews

Renklerin Dili

Renk nedir? sorusuna teknik olarak ışığın dalga boylarının gözün retinasına ulaşması ile ortaya çıkan algılama gibi bir cevap verilebilir. Bu teknik cevap renkleri ne kadar doğru ifade ediyor? Renkler sadece birer algılama mıdır? Basın toplantısı yapan şöhretli kimselerin dürüstlüğü yansıtmak için beyaz renk giymesi, yine aynı şöhretli kimselerin cenaze törenlerinde üzüntülerini belirtmek için karalara bürünmesi sadece beynin algılanmasıyla açıklanamaz.

Renklerin insan psikolojisi üzerinde büyük etkileri vardır. Her renk insanda farklı duygular uyandırır. Örneğin; kahverengini ele alalım.Kansas Üniversitesi’nde bir sergide araştırma için halının altı elektronik sistemle donatılmış, duvarların rengi değiştirilebilir hale getirilmiştir. Fonda beyaz kullanıldığında insanlar sergide yavaş hareket ederlerken fon kahverengiye döndüğünde ise ziyaretçiler müzede daha çok yeri daha az zamanda gezmişler. Yapılan bu araştırma sonucunda kahverenginin insanı hızlandırdığı kanıtlanmıştır. Bu yüzden fastfoodlar iç mekanda kahverengi kullanır. Bir an önce ye ve git!

Ya da mavi… Freud, maviyi sakin diye niteler. Batıda intiharları azaltmak için köprü ayaklarını maviye boyarlar. Duvarları mavi olan okullarda çocukların daha az yaramazlık yaptığı saptanmıştır.

Peki, psikolojimizi bu kadar etkileyen, karşımızdakilere bizi bizden önce anlatan renkleri kendi yararımıza nasıl kullanabiliriz? İş hayatını ele alalım. Bir iş için mülakata giriş aşamasından istifa aşamasına kadar…

Günümüzün 3 / 2 ‘sini (büyük bölümünü) geçirdiğimiz, davranışlarımızı ve hatta aldığımız kararları bile etkileyen iş hayatı… Doğru işi seçmek kadar, seçtiğimiz işe girebilmek de kuşkusuz çok önemlidir. İşe girebilmenin ilk aşaması olan ve belki de kendimizi karşı tarafa tanıtmak için en önemli fırsatı barındıran mülakatlarda fark yaratmak zorundayız.

İş görüşmelerine giderken yalın renklerden gri ve mavi tonları tercih edilebilir. Gri, diplomatik ve ağır bir renktir. Hareketsizliği, yavaşlığı ve ciddiyeti temsil eder. Mavi, kişilerin iş ve ev ortamında sık olarak kullanması gereken renktir. Şayet tercih siyah renkten yana ise çok ciddi ve bir o kadar da hırslı göstereceğinden yanında yumuşatıcı bir renk kullanılmalıdır.

İş görüşmelerinde tercih edilebilecek renkleri arttırabiliriz ama giyilmemesi gereken tek bir renk vardır, kahverengi! Profesyonel toplantılarda kahverengi giyilmemelidir. ‘Kahverengi toprak rengidir ve diğer insanlar arasında kaybolup gidersiniz’ gibi keskin uyarılar bile vardır.

Mülakat aşamasını hem bilgi birikimimiz hem de dikkatli renk seçimimiz sayesinde geçmiş bulunuyoruz şu an. Ama fark yaratma çabamız yine bitmiyor. İş hayatında da kendimizi ve becerilerimizi en iyi şekilde göstermek durumundayız. Burada da renkler imdadımıza yetişiyor.

Çalışma hayatında lacivert ve tonları tercih edilebilir. İşadamları ve firmaların sıklıkla tercih ettiği bir renktir lacivert. Lacivert giyen kişiler kendilerini çok daha karizmatik ve inandırıcı hissederler, insanların üstünde başarılı ve güçlü bir imaj bırakırlar. Bu etkilerin bilincinde olan büyük firmaların logolarının lacivert ağırlıklı olması bu nedenledir.

Çalışma ortamımızın renk seçimi de çok önemlidir. Siyah konsantrasyonu en çok arttıran renktir. Einstein’in konsantre olabilmek için perdeleri siyah, gün ışığı almayan bir odaya girip ve çalıştığı söylenir. Siyah ayrıca hırsı yansıttığından makam arabaları siyah renklidir.

Ofisimizde kullanacağımız objelerdeki yeşil renk seçimi yaratıcılığı tetikler. Rahatlatıcı özelliği nedeniyle büyük lokanta ve mutfaklarda kullanılır. Tembelliğe yakın kişilere yeşil pekala tavsiye edilebilir. Hastaneler de logo ve iç dizaynlarında yeşili tercih ederler.

Doğanın ve baharın rengidir yeşil, insanlar üzerindeki etkisi tartışılmazdır. Yeşil alanlarda insanların daha az mide rahatsızlığı çektiği saptanmıştır ve de gözü dinlendiren tek renktir.

Kırmızı fiziksel gücün, hareketin, canlılığın rengidir. Başlangıçları teşvik eder. Çalışmaya şevk verir. Kırmızı renk iştah açıcı olmasının yanında zaman kavramını da unutturmakta ve uykuyu kaçırmaktadır. Bu nedenle, özellikle yemek odalarında ya da lokantalarda tercih edilebilir. Kolay fark edilmesi, önce kendine çekmesi ve sonra uzaklaştırması fast-food türü işyerlerinde çok sık olarak kullanılmasına neden olmaktadır. Coca Cola, Pizza Hut, MC Donald’s, Burger King…gibi firmaların logolarının kırmızı olduğunu fark edeceksiniz.

Olumsuzluğu da vardır maalesef ateşli kırmızının. Kişilerde kaba, duyarsız davranışlara neden olabildiği gibi kızgınlığa ve saldırganlığa da yol açabilir. Renk körü boğaların kırmızıyı ayırt edemeyeceğinden bihaber matadorların, zavallı hayvanları delirtmek için salladığı kırmızı bayrak bu yüzdendir.

Çalışma hayatında renklerin dilini konuşabilmenin önemini profesyoneller çok iyi bilirler. İş dünyasında renkleri stratejik bir bakış açısıyla değerlendirerek doğru tonlarda ve olması gereken frekanslarda kullanarak giyimimizle öne çıkabilmek harika bir fikir değil mi? Belki de sadece renk seçimimizle bile çok daha prezantabl bir görünüm yakalayabilir, topluluk içinde fark edilebilir ve en önemlisi rakiplerimizden sıyrılabiliriz.

Yazının girişi kısmında mülakat aşamasından istifa aşamasına kadar renk seçiminin önemini ele alacağımı belirtmiştim. İstifa aşamasında renk seçiminin önemi ne kadardır bilinmez ama kolay kolay istifa etmemek renkten daha da önemli bir seçim olabilir.

Çocukluğumuzda zevkler ve renkler tartışılmaz diyerek birçok kere işin içinden sıyrılmayı başarsak dahi zaman değişti. Zevkler halen tartışılamıyor belki ama renklerin hayatımız üzerindeki etkilerinin tartışılabilirliği gün gibi ortada…

Yazar :

Facebookda Paylaş

Diğer Tasarım Konuları